Hadi gel buluşalım eski köprünün altında...
Call me by your name and I'll call you by name
-Elio, Elio... -Oliver, Oliver...
paragraflarca yazı sildim ben. anlamazsınız, hatta daha da kötüsü yanlış anlarsınız diye. her sildiğim harf içimde katlanarak büyüdü, kanlaştı. onu anlamayacaklarını bildiği için ağzını açmayan ama anlaşılmayı bekleyen evsiz, başıboş küçük bir çocuğun hislerini paylaşıyorum sanki. düşüncelerim, uykulu hissedişlerim ve yorgunluğum çoğaldı ama bir türlü içimdekileri anlatacak cesaretim olmadı
hocam eylemdeyim de online vizeye giremedim beni başka bir gün vizeye alır mısınız lütfen
Geceleri uyuyamıyor öylece yatakta oturuyorum. Zihnim harp meydanı. Göz altlarım morarmaya başladı. Nefes alamıyor alıyor gibi davranıyorum. Rol mü yapıyorum kendim bu muyum ayırt edemiyorum artık.
Attığım mesajları ciddiye almadın di'mi?
Hayvan gibi içmişim yine tutamadım kendimi
Yoktu hiçbir beklentim, zaten olsaydı bile ne farkeder?