17 yasinda bir lise öğrencisinin 1996 yılında yazmış olduğu bi intihar mektubu :
canimdan cok sevdigim annem ve babam´a
sabah uyandığınızda anne yine odama gelip beni uyandırmak isteyeceksin. belkide bu defaki soğuk tenimin sonucu, geceleri içtiğim sigara dolayısıyla açık bıraktığım pencereye yükleyeceksin. ama bu defa ben kalkmayacağım anne. çok düşündüm çok tarttım hayatin hafifliğiyle kalbimin ağrılarını . bir çok sorunuz belki yanıtsız kalacak biliyorum. ama bu dakika hiçbirini açıklamaya yetmez artık. ben boşverdim sizde boşverin. bu odada kafamı yastığa koyup tavana baktığım günlerin anisi geçiyor gözlerimden. yüreğim çok burkuldu anne , ne yalnız kalabilmeyi becerebildim nede bir birlikteliğin bir parçası olabilmeyi. beni ölüme götüren yolun hiç mümkünü olmayan bir hayat olduğunu anladım. hayatım boyunca hiç birseye karar veremedim belki ama bu intihar sanirim hayatımdaki en önemli kararım. kimsenin sucu yok sadece birilerini ben kaldıramadım
"Nasılsın?" dedi. "İyiyim. Seni çok özledim, arada ses ver." dedim. " Sen de..." dedi. "Ben de..." demedi. Aradaki uçurumu anlamayacak kadar güzel.
Geceleri uyuyamıyor öylece yatakta oturuyorum. Zihnim harp meydanı. Göz altlarım morarmaya başladı. Nefes alamıyor alıyor gibi davranıyorum. Rol mü yapıyorum kendim bu muyum ayırt edemiyorum artık.
olur olmadık yerlerde bile gözlerim doluyor, kafamdaki sesleri susturamıyorum, sürekli yorgun hissediyorum ve geçmiyor, neden üzüldüğümü anlayamıyorum