⠀
⠀
⠀
⠀
Rasûlullah ﷺ sallâllâhu aleyhi ve sellem
efendimiz şöyle buyurdu;
"Allah Taâlâ'dan bütün kalbiyle şehitlik dileyen bir kimse, yatağında ölse bile, Allah ona şehitlik mertebesine ulaştırır."
Hadis-i Şerif
(Müslim, İmâre 157. ; Nesâî, Cihâd 36; İbni Mâce, Cihâd 15)
⠀
⠀
⠀
⠀
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ⠀
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُبًّا لِلّٰهِۜ وَلَوْ يَرَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَۙ اَنَّ الْقُوَّةَ لِلّٰهِ جَم۪يعًاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعَذَابِ
İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır.
Onları, Allah’ı severcesine severler.
Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir.
Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!
Sandım ki her gönül sevmeyi bilir
Onun için sevdim sevmez olaydım
İstemeden oldu elden ne gelir
Kapıldım birkere sevmez olaydım
Gözlerime doğdu sanki gözlerin
Ruhumu ısıttı sanki sözlerin
Bir sıcak yuvaydı bütün özlemim
Onun için sevdim sevmez olaydım
İncindim kırıldım dillere düştüm
Sevinçten uçarken yerlere düştüm
Yalnız sana değil herşeye küstüm
Aldandım ne yazık sevmez olaydım
Gülden Karaböcek | Sevmez Olaydım
Birazdan kudurur deniz Birazdan dalgaların sırtından Üst üste fışkıran rüzgarlar Bir intikam gibi saldırınca üstüne. Yüzüne şarkılar çarpar, Yüzüne şiirler çarpar, ağlarsın Sen artık buralarda duramazsın Artık sazın bağrı mı olur Kimsenin bilmediği bir ağrı mı Gider kendine gömülürsün Yoksa bu şehir bu sokaklar Seni alır kullanır seni alır kullanır Santim santim çürürsün." Bazen bir uçurum kalır Bazen de martıların ardından Velvele koparan bir leş kalır Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar. Sırtını duvara yaslar, Sırtını ağaca yaslar susarsın Sen artık hiçbir sözü, Hiçbir sözü kaldıramazsın. Şimdi bir yeni sevda mı olur Kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı Tutar sıfırdan başlarsın Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar Seni yiyip bitirir, Dirhem dirhem azalırsın.
İslâm’ın ilk dönemlerinde Hz. Peygamber’e çoğunlukla maddî ve toplumsal statü bakımdan zayıf kimseler inanmıştı.
Mekke’nin varlıklı müşrikleri bunları gördüklerinde, “Allah’ın kendilerine lutufta bulunduğu kimseler de bunlar mı!” (En‘âm 7/53) diyerek müminleri küçümsüyor, “Onlar Allah’ın sevdiği kimseler olsa, Allah onları böyle sıkıntılar içinde bırakmaz” diyorlardı.
Kanaatlerine göre Allah’ın kendilerine zenginliği lâyık görmesi onları sevdiğinin bir alâmetiydi. Oysa Allah Teâlâ hikmeti gereği kullarından dilediğinin rızkını bol, dilediğininkini de kıt verir.
Allah’ın bir kimseye bol rızık vermesi onun Allah katında değerli olduğunu göstermediği gibi, herhangi birinin rızkını daraltması da onun Allah katında sevilmeyen biri olduğunu göstermez.
Dünya varlığı, insanlar katında bir değer olmakla birlikte Allah’ın rızâsına uygun olarak kullanılmadığı takdirde Allah katında bir değer ifade etmez; fâni dünyanın nimet ve zîneti cennette olanlarla karşılaştırıldığı takdirde dünyadaki çok sönük, renksiz ve tatsız kalır.
Toprağından dönsün yüzüm Ölünce sevemezsem seni Kan ağlasın iki gözüm Ölünce sevemezsem seni Hak rahmetin görmeyim Gonca gülün dermeyim Muradıma ermeyim Ölünce sevemezsem seni Yaşamak yıldızlarda Seninle olmak istiyorum Yaşamak hüner değil Seninle ölmek istiyorum Ben bu yerde ölsemde Ay yüzlüm yine elde Muhtaç olayım namerde Ölünce sevemezsem seni KARACAOGLAN
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الَّذ۪ينَ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِه۪ صَفاًّ كَاَنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ ﴿٤﴾
İnsan gitmesi gereken yerde kaldıkça Daha çok kaybediyor..