Dive Deep into Creativity: Discover, Share, Inspire
Seni hissedemiyorum.
Bu aralar ruhumda,
Nerdesin kim bilir,
Kimlerin gözlerine bakıyorsun?
Artık sadece düşleyebiliyorum seni,
Ancak sen ona da izin vermiyorsun.
Ey sevgilim nerdesin,
Nereye saklandın?
Kaf dağına mı çıktın yoksa,
Gizli yerimize ?
Ama biliyorsun sözümüzü,
Ölmeden gitmek yoktu.
Yoksa öldün mü gerçekten?
Söylüyorlar ama inanmıyordum
'Ama ben görüyorum.' diyordum.
Artık yoksun sevgilim.
Sadece kokun kaldı bana.
Lavanta gibi kokardın.
Seni bulmak için,
Hiç çıkmıyorum bahçeden,
Ama yoksun sevgilim.
Bekle beni,
Kafa dağının ardında olacağım.
Merak etme erken gelirim yanına.
Sensiz dünya çoktan soldu sevgilim.
Gel zaman git zaman bir diyar varmış. Bu diyar, kocaman bir tepenin üstündeymiş. Orada çocuklar neşeyle oynar, aileler birbirini hep desteklermiş.
Bir gün bu diyarda bir fırtına kopmuş ve herkes bir yere dağılmış. Kimse kimseyi göremez olmuş. Herkes, sadece bu fırtınanın içinde kendini görür hale gelmiş. Sonra fırtına bitmiş. Ama herkes çok sinirli bir ruh hâline bürünmüş, birbirlerini hor görmeye başlamışlar. Herkes, sadece kendisinin her şeyde en güzeli, en çok isteneni olmasını ister olmuş.
Ama bizim uykucu oğlan o gün okula gitmemiş, evinde uyuya kalmış. O hâlâ aynıymış. Herkesle iyi geçinen bir çocukmuş. Ama etrafında bir şeylerin ters gittiğinin farkına varması zor olmamış. Hocasından geç kaldığı için azar işitmiş ve bütün arkadaşları ona gülmüş. Uykucu oğlan da bundan bir şeylerin değiştiğini anlamış ama neden böyle olduklarını bir türlü çözememiş.
Ardından eve gittiğinde annesiyle babasının ilk kez kavga ettiğini görmüş. Buna da anlam veremeden, yüreği burkularak odasına gitmiş ve ağlamaya başlamış. Neler olduğuna anlam veremediği için ağlıyormuş. İçinden, "Yarın olan biteni anlayıp insanlara yardım edeceğim," diye geçirmiş.
Uykucu oğlan ertesi gün evdekilere, bakkala, manava, okulda herkese bakmış ve onlardaki değişikliği görmüş. Gözleri artık sadece kendi varlıklarını görür olmuş. Diğerlerinin farkında olsalar da onları göremedikleri için duygularını önemsemez hâle gelmişler.
Uykucu oğlan bir oraya bir buraya gidip düşünmüş durmuş. En sonunda aklına bir fikir gelmiş. İçinden, "Bir insanın gözleri başkasını görmese de yüreği böyle olamaz. İnsanın yüreğindeki iyiliği gözleri ondan alamaz," diye geçirmiş.
Bunun üzerine eline bir ayna alarak kavga eden anne ve babasının yüreğine bu aynayı tutmuş. Anne ve babası bir anda ne yaptıklarına anlam veremez şekilde birbirlerinden özür dilemeye başlamışlar. Uykucu oğlan olup biteni onlara bir bir anlatmış ve anne ile baba da oğullarına yardım etmişler.
Her yüreğiyle görmeye tekrar başlayan herkes, eline aynayı alıp birbirlerinin gözlerini açmaya başlamış. En sonunda herkesin gözü açılmış. Uykucu oğlan, ailesi ve diyar yine eski mutlu ve huzurlu günlerine dönüp mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmişler.
Yağmur yağdı içime ,
Bir barut misali patladı
Darmaduman oldu içim bir anda
Tuhaf bir koku sardı
Yağmurlu bir havada içilen
Sigara dumanı gibi
Aklım, başım çorap söküğü
Anlamsız ve karmaşık
Sorguladım hep seni
O gülüşündeki nefesi
Hayata tutunduğun fikirleri
Islandı saçların düşlerimde
Bir tutam kokun kaldı yüreğimde
İçim hep hüzün dolu
Niçin, neden, niye?
Bırakıp gittin beni
O günden beri
Elimde bir gitar, kalbimde bir sökük
Dolaşıp durdum sokaklarda
Bir bir arkasını döndü, baktı herkes
“Bu kaçık kim?” diye
Dedim onlara: “Bir sevda delisi,
Yüreği isli ve çamurlu birisi.”
Umarım kırmadım sizi.
Elimde bir viski şişesi
Ayırmadım, sen gittiğinden beri benimle
Niçin, neden, niye?
Bırakıp gittin beni
Yüreğim seninle cıvıl cıvıldı
Sen gittin ve çamur her yer
Niçin, neden, niye?
Bırakıp gittin beni
Niçin, neden, niye?
Yaşadığın yere bakıyorum.
O kadar sessiz ve huzur dolu ki,
Acaba diyorum,
Ben ne zaman gidebilirim yanına?
Oraya gelmeyi çok istiyorum.
Ama geldiğimde yanında olamamaktan korkuyorum.
O yüzden bekliyorum zamanını.
Geldiğimde umarım doğru kapıdan girebilirim.
Ruhum bedenimden taşmak istiyor. İstediği her yeri dolaşmak ve en önemlisi nefes almak istiyor. Önemli, önemsiz, haklı, haksız, doğru, yanlış her şeyi kafama takmaktan yoruldum ve buna engel olamıyorum. Hayat gerçekten başkalarına göre hareket etmek için çok kısa ve acımasız bir yer. O yüzden bu hayatı kendim için yaşamak istiyorum ama nasıl yapacağımı bir türlü bulamıyorum.
Eksiklik hissi dünyadaki en zor şeylerden biri. İçimde bir boşluk var ve asla dolmuyor çünkü o boşluğu doldurabilecek kişi yanımdan ayrılalı çok oldu... Zaman akıyor ve gidiyor bir bir benden. Hayatta yapmak istediğim şeyler var ve bunların anlamsız olduğunu söyleyen bir ses. Bu isteklerimi gerçekleştirmek gerçekten o kadar önemli mi ? Hayat bir rüzgar olup onları bir bir yıkabilir ve her şey yine bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Ama yinede bir hayale tutunup yaşamak daha iyi sanki. Yoksa hayatın bu amaçsızlık girdabı içinde yaşamak daha çekilmez olur...Yaşamak...
Hüzün kalbin aynasıdır. İnsan en çok acıyı hisseder kalbinde, acıyı hissettiğinde yaşadığının farkına varır. Çünkü acı insanın hem ruhuna hemde bedenine mıhlanır.
"Mutluluk eve geldiğinde aldığın yemek kokusunda saklıymış meğer."
Geri geri gidiyor zaman.
Neredeyim göremiyorum tam.
Bir bakmışım annem ile salıncakta,
Bir bakmışım babam ile ders başında,
Ancak bakmak ile kalıyorum.
Düşünüyorum sonra ,
Zaman ilerledi büyüdüm.
Mutlu muyum?
Ne kadar düşünsemde şimdiye kadar
Bu soru yanıtsız kaldı hep
Çok kayıplar yaşadım.
Hayatımdan, ruhumdan eksildi.
Düşündüm durdum hep.
Şu an yaptığım gibi,
Nerde yaşıyorum ben.
Geçmiş, gelecek, şimdi?
Bu mesele muğallak benim için.
Kalbim sıkışıyor bir anda .
Bende kendime geçmişten,
Bir pencere açıyorum.
Nefes aldığımı hissediyorum.
Geleceği düşünüyorum sonra tekrar,
Yine şimdiyi kaybediyorum.
Elimde yine bir şeyi tutamıyorum.
Zaman akıp geçiyor...
Hayat gerçekten çok garip bir yer. İnsanlar hayatının sonu olmayacak gibi birbirini kırmaya devam ediyor. Hayat bana bunun için çok kısa ve sürpriz dolu bir yer olarak geliyor. O yüzden bu kısa ve kaos olan hayatın farkına varıp sevdiklerimizle güzel anılar biriktirip yaşıyalım.
"Hayatta olmak istediğin kişi ve olduğun kişinin arasında uçurum olduğunu fark ettiğinde hayâl kurmak gerçekten zorlaşıyor sanki."
Mavi bir deniz bana bakıyor.
Üzerinde martılar uçuşuyor.
Ne kadar da huzurlu bir manzara,
Diye geçiriyorum içimden.
İçine bırakmak istiyorum kendimi.
İçimde ne varsa kötü olan,
Keder, öfke, nefret...
Hepsini kusmak istiyorum.
Sonunda derin bir nefes alıyorum.
Ancak içim huzur dolmuyor.
Daha da derine iniyorum.
Ruhumdaki boşluk dolsun diye,
Bazen seni kimse anlamayacakmış gibi gelir..boşlukta hissedersin.Kimse olmaz yanında.Arkandan bıçaklarlar,susarsın,kaybedeceğini bile bile değer vereye devam edersin..
Ailen gider...arkadaşlar gider...dostluklar biter..
Geriye kalan tek şey acıların olur bazen..seni anlamalarını beklemezsin,ama seni anlayacak birinede ihtiyaç duyarsın..yine biri gelir,seni anlıyormuş gibi yapar..o da gider,sen yine o boşlukta bulursun kendini..
Ben seni anlıyorum...asla -mış gibi yapmadım..
Ama şimdi 1 yıllık sevgilim en yakın arkadaşımla çıkıyor..ayrıldığımız gibi çıkmaya başladılar..ama geçmişi değiştiremezsin bazen..ne kadar istesende.
Aslında düşününce ‘’o beni hiç sevmemiş’’ arkadaş dediğimde ‘’arkadaş’’ değilmiş..
Yinede ben onları yargılamıyor veya suçlamıyourm..çünkü sevgi bu,kime,nasıl,nerede aşık olacağını bilemezsin..
Herşeyi geçtim..en kötüsü o gün bana ‘’söz veriyorum asla gitmeyeceğim’’ demişti..
Gerçi bundan daha acı şeyler var..
O gitti ve bitti,beni unuttu ama..ya ailem?
Hayatımdan bahsetmeyi çok sevmem ama hayatım tam bir bataklık gibiydi..çıkmaya çalıştıkca dahada kötü şeyler oluyordu..dahada dibe batıyordum..
Bende direnmeyi bırakmaya karar verdim..sonra ben bu değilim dedim,yine direndim
Neyse..daha çok fazla şey var ben şimdilik bu kadarını anlatayım..
İşte bunlar yüzünden sizi anlayabiliyorum..
Belkide sizde ağladınız ‘’güçsüz’’ oldunuz,ağlamayı bıraktınız kendi içinizde yaşadınız ‘’duygusuz’’ oldunuz..
Aslında asıl kötü onlar..tabi benim açımdan.
Örneğin ben bir mazoşist’im,ve bunun nedeni diğer insanlara zarar verememem..ve diğerlerininde öyle olduğunu düşünüyorum.Ve bize ‘’sorun ne?’’ gibi şeyler söyleyenleride anlamıyorum..eğer anlatabilseydi zaten kendine zarar vermezdi.Ve bakın onlar psikopat değil.Biz birine zarar vermiyoruz ki? Ve vücudumuzdaki yaralar kötü biri olduğumuz anlamına getirmyor herşeyi.Aslında onlar Dünyadaki en güçlü insanlardı..ama bazı insanların ön yargıları yüzünden canı yandı..arkalarından bıçaklandılar..neler yaşadılar neler..sonra dayanamadılar,içindekileri söylemek istediler belkide,fakat onu dinlemiyorlardı..ve eğer içindekileri söylese o zaman dahada kötü anılacaktı..bu yüzden kendine zarar verdi belkide.
Mesela kendimden örnek vereyim:
Birkaç insan türü yüzünden kalp hastalığım çıktı ortaya..aslında üzülmemem lazım..çünkü her üzüldüğümde bu kalbim çok kötü oluyor..böyle nefes alamıyorsun..ama bundan kimseye bahsetmedim..çünkü o zaman çok yapmacık olacaklardı,ben noların gerçek yüzünü görmek istedim..ve insanlar yüzünden tam 9 kere bayıldım..kan kustum..tedavi gördüm..zayıfladım..gülmeyi unutmaya başladım..
Kafamda birsürü intihar düşüncesi oluştu,ama ben onlara inat yaşamaya ve bu ön yargıları kırmak için savaşmaya devam ettim yinede,ve devam edeceğim.
Neyse artık kendimide boşveriyorum,ya diğerleri?
Ya gerçekten intihar edenler?Psikopatlar?Mazoşistler?
Onlar mı iğrenç yoksa bunu onlara yaptıranlar mı?
Birazda böyle düşünün lütfen,hiçkimse boşu boşuna bir başkasına veya kendine zarar vermez,ve zarar vermeye başladığında..artık çok geçtir.
O artık eskisi gibi olmaz,yine yüzünüze güler ama içindeki fırınayı kimse bilmez.
Tıpkı bir deniz gibi..deniz kıyıdan durgun görünür,ama deniz bu derinliklerini kıyıdan göremezsin..belkide içinde ne fırtınalar ne dalgalar vardır göremediğimiz..
LÜTFEN!
Ön yargılarınızdan kurtulun,ve birazda o insanların hayatlarını düşünün.belki sizinkide kötüdür,ben bilemem ve bu yzden sizi yargılamıyorum.Sizde aynısını yapın.
-İYİ GÜNLER-
Sait Faik " Yazmasam deli olacaktım." sözüyle bence " Hayata başka türlü katlanamayacaktım." demek istiyor.
Figured I couldn’t post Nay without her sister.
"küçük bir çevre, özel bir hayat, dingin bir zihin, mutlu bir ruh."
herkes benimle olan savaşını kazanmışta, bir ben kaybetmişim kendimle olan savaşımı...
"hasretinden neler eskittim bilemezsin..."
ya dünya iyice tatsız bir hal alıyor, yada hep böyleydi de ben yeni anlıyorum...
Bak burası dünya..
Yarı yolda bırakan dostlar,
Vefasızlık edip giden sevgililer olacak..
Ama biz yolumuza devam edip şu cümleyi söyleyeceğiz;
“Yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık..”
Yaralar
Kabuk bağlar,
Sızılar diner,
Acılar dibe çöker.
Hayatta
Sevinilecek şeyler
Yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup
Yeni mutluluklar edinilir.
Bir düzlüğü yürür gibi uyuyordu.
Hafif, sakin ve huzurla.
Uyanınca, kaldığı yerden o dik yokuşu
çıkmaya devam edecekti.
Her gün.
Kimsenin belkisi,
Bazeni,
Canı sıkıldığında hatırladığı,
Diğer kapılar yüzüne kapandığında dönmek istediği olmayın ...
Sen kimsenin rehabilitasyon merkezi değilsin ..
Seni yedekleme planı olarak gören değişmez ..
Sadece bir müddet durulup, sonrasında eskiye döner ..!
Kimsenin yara bandı olmayın ...✓
Bazı hikayeler mutlu sonla bitmez.
Bazen çok sevmek kavuşmaya da yetmez.
Bazen ne yaparsan yap, içindeki ağrı hiç geçmez.